Türbanlı kıza mektup başlıklı yazılar yazıldı. İçeriği de genel olarak şöyle idi: "Ben senin türbanına izin vereceğim. Şimdiden söyleyeyim ileride irticacı olursan ve saire ve saire" Yani başı iyi başlayıp sonunda aşağılamalar ve ayrımcılık olan ve tüm türbanlıları tek şekilde değerlendiren yazılar idi. Benim yazım ise:
Türbanlı Kıza Mektup nedir?
Etiketlenmiş kıza yazılmış mektuptur.
Aslında işin ilginç yanı insanların sürekli diğer insanları etiketlemek istemesidir.
mesela bir yazar görürsün, iki yazısını okursun "tamam bu faşist" ya da "dinci bu" ya da "tamam bu dinsiz imansız" diye yaftayı yapıştırırsın hemen. açıkçası insanları toptan etiketlemek yerine, insanları 'birey' bazında değerlendirmek ya da eylemlerini etiketlemek yerine her eylemini ayrı değerlendirmek gerekir.
şimdi neden etiketleme hadisesinin üzerinde bu kadar durduk biliyor musunuz? bu etiketleme hadisesini sadece bireyler değil devlet de yapıyorsa eğer işte o ülkede insan haklarının daraltıldığı ve ayrımcılık yapıldığı görülür. şöyle ki eğer siz "insan" temelinde bireyleri ayıramayıp "kürtler, aleviler, türbanlılar, faşitler, komunistler, cumhuriyetçiler, ateistler" gibi 'etiket' düzeyinde muamelede bulunursanız yapacağınız tüm eylemler ayrımcılığa girer. mesela tüm kürtleri "bir kişi gibi" değerlendiremezsiniz ya da tüm türbanlıları. herkese eşit kuralları koyarsınız ve bu kurallara uymayan bireyleri yargılarsınız.
eğer bölücü veya terör amaçlı faaliyetlerde bulunan insanlar var ise bunların etiketine bakmadan yargılamanız gerekir. eğer bir insan "Allah'u Ekber" diyerek birisinin kafasına elindeki satırı indiriyorsa bu birey "cinayet işleyen bir insandır. fazlası değil. eğer dinci diye etiketlenen bir örgüt mensubu ise 'terör örgütü mensubudur' fazlası değil. eğer bir insan başını kapatıyorsa bu insan başını kapatıyordur. eğer kamu düzenini bozacak eylemlerde bulunuyorsa o zaman 'kamu düzenini bozan bir insandır'.
demogojiye açık bir mevzu. ama son olarak şunu söyleyebilirim. "devlet düzenini şeriat düzeni şeklinde değiştirmeye çalışanlara açık mektup" olarak düşünmek yerine "türbanlı kıza açık mektup" ayrımcılığın daniskasıdır. çünkü ben devlet düzeninin şeriat olarak değiştirilmesine veya ülkenin bölünmesine karşıyım. aynı şekilde milletimizin bir bölümünün (bu hangi bölüm olursa olsun) ayrımcılığa tabi tutulmasına da karşıyım.
ve bırakın şu etiketlemeyi de fikirleri tartışın.
Türbanlı Kıza Mektup nedir?
Etiketlenmiş kıza yazılmış mektuptur.
Aslında işin ilginç yanı insanların sürekli diğer insanları etiketlemek istemesidir.
mesela bir yazar görürsün, iki yazısını okursun "tamam bu faşist" ya da "dinci bu" ya da "tamam bu dinsiz imansız" diye yaftayı yapıştırırsın hemen. açıkçası insanları toptan etiketlemek yerine, insanları 'birey' bazında değerlendirmek ya da eylemlerini etiketlemek yerine her eylemini ayrı değerlendirmek gerekir.
şimdi neden etiketleme hadisesinin üzerinde bu kadar durduk biliyor musunuz? bu etiketleme hadisesini sadece bireyler değil devlet de yapıyorsa eğer işte o ülkede insan haklarının daraltıldığı ve ayrımcılık yapıldığı görülür. şöyle ki eğer siz "insan" temelinde bireyleri ayıramayıp "kürtler, aleviler, türbanlılar, faşitler, komunistler, cumhuriyetçiler, ateistler" gibi 'etiket' düzeyinde muamelede bulunursanız yapacağınız tüm eylemler ayrımcılığa girer. mesela tüm kürtleri "bir kişi gibi" değerlendiremezsiniz ya da tüm türbanlıları. herkese eşit kuralları koyarsınız ve bu kurallara uymayan bireyleri yargılarsınız.
eğer bölücü veya terör amaçlı faaliyetlerde bulunan insanlar var ise bunların etiketine bakmadan yargılamanız gerekir. eğer bir insan "Allah'u Ekber" diyerek birisinin kafasına elindeki satırı indiriyorsa bu birey "cinayet işleyen bir insandır. fazlası değil. eğer dinci diye etiketlenen bir örgüt mensubu ise 'terör örgütü mensubudur' fazlası değil. eğer bir insan başını kapatıyorsa bu insan başını kapatıyordur. eğer kamu düzenini bozacak eylemlerde bulunuyorsa o zaman 'kamu düzenini bozan bir insandır'.
demogojiye açık bir mevzu. ama son olarak şunu söyleyebilirim. "devlet düzenini şeriat düzeni şeklinde değiştirmeye çalışanlara açık mektup" olarak düşünmek yerine "türbanlı kıza açık mektup" ayrımcılığın daniskasıdır. çünkü ben devlet düzeninin şeriat olarak değiştirilmesine veya ülkenin bölünmesine karşıyım. aynı şekilde milletimizin bir bölümünün (bu hangi bölüm olursa olsun) ayrımcılığa tabi tutulmasına da karşıyım.
ve bırakın şu etiketlemeyi de fikirleri tartışın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder